Bursanın yükselen değeri: UMUT İNŞAAT

İnşaat sektörünün gerek profesyonel kadrosu gerekse doğru proje yönetimleriyle Bursadaki en büyük çözüm ortaklarından biri olan Umut İnşaat Genel Müdürü Murat Sunar ile 2010la ilgili projeleri konuşarak sektörel bir değerlendirme yaptık.
2009da yüzde 50 kan kaybettik
"Geçtiğimiz yıl yüzde 50 kan kaybettik. İnşaat sektörü diğer sektörler arasında krizden en çok etkilenen sektör oldu. Dolaylı değil direk etkilenen sektörlerden biri oldu inşaat. Umut İnşaatın 2009 yılında elinde işleri ve taahhütleri vardı, onlara devam etti. Ikeanın showroomu ve alışveriş merkezi devam etti. Doğuş Otonun showroomu devam eden projeler arasında yer aldı. Kendi ortak yatırımlarımıza devam ettik. Bilecik Çimentonun yatırımları hız kesmedi. Bandırmada bir rüzgar enerji santrali yatırımımız vardı, o devam etti. İşimiz yok değildi ama ancak kapasitemizin yarısını kullanabiliyorduk.
Bu sene yüzde 10 büyüme bekliyoruz
2010 yılında Türkiyenin bir büyüme beklentisi var. 2010da hem Türkiye inşaat sektöründen hak ettiği payı, hem de Umut İnşaat sektörden hak ettiği payı almak istiyor. Bu açıdan ben Bursadaki ivmelenmenin Türkiyeden fazla olacağını düşünüyorum. 2009a göre yüzde 10luk bir büyüme bekliyoruz.
2010 yeni projelerle iyi geçecek
Elimizde şu anda Demirtaş Organize Sanayi Bölgesinde Acarsoyun ve Sunteksin yaptığı iki ayrı fabrika yatırımı var, bunların inşaatına başlıyoruz. Ikeanın alışvariş merkezine hala devam ediyoruz. Hafif raylı sistem C etabının Mudanya kısmına bu sene başladık. Takip ettiğimiz birkaç büyük proje var. şehir dışında birkaç görüşme ve anlaşmalar yaptık. 2009da zorlandığımız, keyfimizi kaçıran yatırımlar bu sene hayata geçiyor. Bu oldukça sevindirici. Hem Bilecik Çimento, hem Bandırmadaki enerji santrali, hem Gürcistandaki taş kırma tesisimizin üçü de bu yıl aktif olarak hayata geçecek. Bunların verdiği moralle 2010 yılı 2009a göre daha iyi geçecek diye düşünüyorum.
Konut fazlası arz-talep ilişkisiyle alakalı
2006 yılında başlayan ve 2007-2008 yıllarında artık zirveye çıkan bir konut yatırımı ve talebi var. Tabi talep olduğu an arz bunu karşılıyor. Türkiyenin inşaat yapabilme kapasitesi tartışılmaz. Şu an matematiksel olarak görülen bir konut fazlası var. Fakat buradaki sıkıntı talebin ne yönde olduğu ve arzın ne yönde karşılandığıdır. Ucuz konut üretirseniz bu pazar aç. Ve şu anda devlet bunu üstlendi bana göre doğru olmamasına rağmen diyebilirim. Devlet şu anda bu pazarı dolduruyor.
Lüks konutta sıkıntı var. Çünkü lüks konut ihtiyacı toplumsal gelişiminizle, eğitiminizle ve gelir seviyemizin artışıyla ilişkili bir durumdur. Bunların hepsi şu an negatif yönde ilerliyor. Genelde yatırımcıyı daha memnun eden pahalı konut üretmektir. Fakat hem sıkıntının arttığı bir dönemde daha nitelikli evi satacağınız kesimdeki gerilemeden memnun olmazsınız.
Bu yönden bakarsak evet konutta bir sıkıntı var. Şu anda devletin yaptığı konut modeli Türkiyede çalışabilir bir modeldir.
Ama eğer bu konut için elinizde nakdiniz varsa, şu an bu konutu üretmek için en doğru zamandır. Eğer arzın en doğru yerde durduğunu düşünür, finansınızı sağlar ve iyi bir satın almayla bu yatırımı yaparsanız kısa veya orta vadede daha karlı olacağını düşündüğü için şu anda yapılan konut devam ediyor diye düşünüyorum.

Sayı: 726 - Sayı'nın Kapağı