BURSA’NIN DEPREM GERÇEĞİ

Geçtiğimiz günlerde bir deprem uzmanı, Bursa’nın üç merkez ilçesi olan Osmangazi, Nilüfer ve Yıldırım’ın “riskli bölgeler” olduğunu açıkladı. Bu tür ifadeler doğal olarak kaygı yaratıyor. Ancak unutmamak gerekir; tehlike depremde değil, hazırlıksızlıkta. Japonya, Meksika ve Şili gibi ülkelerde zemin koşulları çok daha sorunlu olmasına rağmen, yapılar doğru mühendislik prensipleriyle inşa edildiği için büyük depremler bile güvenli bir şekilde atlatılabiliyor.

Bursa, Kuzey Anadolu Fay Hattı’nın güney koluna yakın konumu nedeniyle Türkiye’nin birinci derece deprem bölgeleri arasında yer alıyor. Ovada kurulan yerleşim yerlerinin altındaki toprak, dağ eteklerindeki gibi sert kaya değil, Uludağ'dan gelen akarsuların yüzyıllardır taşıyıp biriktirdiği yumuşak, gevşek bir toprak tabakası. Bu durum, Osmangazi, Nilüfer ve Yıldırım ilçelerinin bazı mahallelerinde riskin artmasına yol açıyor.

Depremin yol açabileceği bir risk de sıvılaşma. Özellikle yeraltı suyunun yüzeye yakın olduğu gevşek zeminlerde uzun süren şiddetli sarsıntı, toprağın içindeki suyun basıncını aşırı artırdığından, bu basınçla toprak geçici bir süreliğine çamur veya sıvı gibi davranmaya başlar. Zemin taşıma gücünü kaybedince, üzerindeki binalar yan yatabilir veya batabilir.

Çözüm, zeminimizi bilerek sağlam inşaat yapmakta. Bahsedilen riskler, modern inşaat yöntemleriyle aşılabilir engellerdir.

Bina yapılmadan önce mutlaka detaylı zemin etüdü yapılmalı ve toprağın sıvılaşma riski taşıyıp taşımadığı tespit edilmeli. Riskli çıkan zeminlerde, binanın yükünü yumuşak toprağa değil, alttaki sağlam kaya katmanlarına aktaran derin temeller kullanılmalı ya da toprak güçlendirme yöntemleri uygulanmalı.

Güvenli yaşam için atılması gereken adımlar

Güncel yönetmeliklere uygunluk. 2018 Türkiye Deprem Yönetmeliği, yapıların deprem etkilerine karşı dayanımını maksimum seviyeye çıkarmayı hedefliyor. Yeni yapıların her aşamada bu yönetmeliğe harfiyen uyması sağlanmalı.

Kentsel dönüşüm hızlandırılmalı. Özellikle 2000 öncesi yönetmeliklerle inşa edilmiş, mühendislik hizmeti almamış veya kalitesiz malzemeyle yapılmış riskli yapı stoğunun hızla tespit edilip, yerinde veya uygun alanlarda dönüştürülmesi büyük önem taşıyor.

Yapı denetiminde sıfır tolerans. Yapı denetim mekanizması bağımsız ve şeffaf olmalı, projelendirmeden temel atımına ve kaba inşaatın tamamlanmasına kadar malzeme ve işçilik kalitesi ödün vermeden denetlenmeli.

Yapı ruhsatı ve iskan sorgulaması. Vatandaşlar ev alırken veya kiralarken binanın zemin etüdünün yapılıp yapılmadığını, ruhsat ve iskanının olup olmadığını, hangi deprem yönetmeliğine göre inşa edildiğini mutlaka sorgulamalı.

Bursa; tarihi, sanayisi ve doğal güzellikleriyle çok değerli bir şehir. Deprem riskini inkar etmek yerine, onu doğru inşaat ve denetimlerle yönetilebilir bir seviyeye çekmek, hepimizin ortak sorumluluğudur. Depreme değil, çürük yapıya teslim olmamak bizim elimizde.