Birlik olmak    

Kulüpler arası maçlarda birbirlerine rakip olan taraftarların yan yana maçları izlemesi çok zordur ama milli maçlarda bu insanlar yine kendi takımlarının formalarıyla bir araya gelir, sonuçlarda birlikte sevinir, birlikte üzülürler. Çünkü sevinç herkesin ortak sevinci, üzüntü de herkesin ortak üzüntüsüdür. Eğer savunulacak ve savaşılacak bir durum varsa yine herkes yan yana duruş sergiler ve gereğini yapar. Bu durumlarla genellikle aile, cemiyet, şirket, ülke söz konusu olduğunda daha çok görürüz.
Böyle bir giriş yapmamız sebebi, 10 gündür yanan vatanımın insanları ve kurumları bir olacağı yerde eleştiri ve savunmaların havada uçuşuyor olmasıdır. Bunun kabul edilebilecek hiçbir yanı yok. Başka ve büyük tehlikelerle karşılaştığımızda daha büyük bedeller ödemek durumunda kalabiliriz. Liderler ve karar vericiler bu gidişata yön vermeli olumlu bir rol model olmalılar. Bireylerde güvenilir bilgiler ışığında bilinçli olmalılar. Ben yazarken kısa maddeler halinde kısa mesajlar vermeyi daha çok tercih ediyorum. Yaşanan bu gelişmelere yönelik gözlem, yorum ve önerilerimi yine sıralıyorum.
-Emaneti ehline vereceksiniz, yani; biat edenler değil işi bilenler görev başında olacak,
-Görüşü farklı diye becerikli insanları uzaklaştırıp, basiretsizlere işi teslim etmeyeceksiniz,
-Felaket başa gelmeden hazırlıklarınızı tamamlayacaksınız, bugün uçak eksik, yarın meçhul!
-Yangın başladığında parçaları sipariş etseydiniz, 3 günde sahada olurlardı!!!
-Bu günlerde siyaseti kesinlikle bırakacaksınız, size zararı kesin, olan ülkeye oluyor!
-Acil durum eylem planlarınız ve sorumlularınız olacak. Kurumlar arası eşgüdüm zorunlu,
-Ortak akıl ve paydaşlarla ilgili kurullarınız gerekirse pijamayla göreve gelecek,
-İşi bilmeyen ne masada ne sahada olacak,
-İnsanların evi yanarken yenisinin projesi var gibi talihsiz konuşmalara izin vermeyeceksiniz,
-Destek istemek sizi zayıf değil güçlü kılar, yılana bile sarılacaksınız,
-İtibardan tasarruf edeceksiniz ve önce temel ihtiyaçları karşılayacaksınız,
-İktidarın hata ve eksiklerini söyleyeceksiniz ama önce konuyu çözmeye destek olacaksınız,
-Acı zamanlarda ve zor günlerden maddi ve makam menfaati sağlamayacaksınız,
-Yaptıkları ve yapamadıkları için insanları hem cezalandıracaksınız hem de onurlandıracaksınız,
-Benzeri her olaydan sonra doğruyu ve yanlışı görmek için mutlaka kendinize ayna tutacaksınız
Biz çok ama çok güçlü bir ülkeyiz ve zorda kaldığımızda bir olmayı biliriz. Güçlenmemizi istemeyenler, bizi zayıf düşürmek isteyenler, fitne katanlar, sabotajlar, dost gözüküp düşman olanlar, sahtekarlar, değiştik diyenler, takiye yapanlar hep vardı ve sayıları artarak hep var olacaklar. Bu durumun teşhisi ve reçetesi 1927’de yapıldı, haydi birlik olalım.
Ey Türk istikbalinin evlâdı! İşte, bu ahval ve şerait içinde dahi, vazifen; Türk istiklâl ve cumhuriyetini kurtarmaktır!
Muhtaç olduğun kudret, damarlarındaki asil kanda, mevcuttur! / Mustafa Kemal ATATÜRK
Saygılarımla.