banner6

04.01.2021, 20:07

Amerikan yaptırımları: Hukuki çerçeve

Bu köşede zaman zaman Amerikan yaptırımlarını işlediğimiz oldu. Zira Trump’ın 4 yıllık döneminde sıkça başvurduğu bir “ikna” yöntemiydi. 14 Aralık’ta bunlara bir yenisi eklendi ve Savunma Sanayi Başkanı dahil olmak üzere pek çok isim, ABD yaptırımları listesine eklendi. Peki bu liste nedir, hukuki kaynağı nedir, ticari hayatımda rastlayınca ne yaparım, başka örnekleri var mı? Özellikle Arap yarımadası ve Kuzey Afrika ile ticaret yapan şirketlerde sıkça rastladığımız bir ticari sorun, hukuki uyumluluk aşamasıdır bu hukuk dalı. Bugünkü yazıda, yine hap-bilgi yöntemiyle konuyu tekrar irdeleyip, kendi kendinize nasıl konuda ön araştırma yapabileceğinizi göstereceğiz.
Yaptırımları, ABD Maliye Bakanlığına bağlı OFAC (Office of Foreign Assets Control) yönetiyor. Çatı kavramda birincil yaptırım ve ikincil yaptırım olarak ayrılıyor. Birincil yaptırımın muhatapları; Amerikan şirket ve şahısları ile birlikte onların kontrolünde olan Amerika dışı şirketler, fiziki olarak ABD’de bulunan şahıslar, süresiz oturma iznine sahip yabancılar, ve bu şahıs/şirketlerin yaptırımlılar ile ticari ilişkide bulunmasına sebebiyet veren diğer tüm şirket ve şahıslar. Birincil kapsama girmeyen diğer tüm şahıs ve şirketler, ikincil yaptırımların kapsamına giriyor. Bizi asıl ilgilendiren de çoğunlukla bu “ikincil yaptırım” kısmı.
Yaptırımlar uluslararası hukuk değil, ABD hukukunun kendi iç konusu. Yerel mevzuat, yerel federal ofis. Temel yapıtaşı, IEEPA dediğimiz ve hazine bakanlığı ile başkana yaptırım yetkisi veren kanun. Bu kanuna dayanarak ilave yaptırım kanunları, başkanlık emirleri çıkartılıyor. Ülkemiz savunma sanayine uygulanan CAATSA yaptırımı da, IEEPA ve CAATSA kanunlarından yola çıkıyor. CAATSA, Rusya ile önemli derecede büyük savunma sanayi ticareti yapan ülkelere yaptırım uygulanması için yetki veren bir ABD iç hukuk mevzuatıdır. Daha önce Çin’in benzer savunma dairelerine benzer S400 yaptırımları yine CAATSA’dan dolayı ABD’de uygulanmıştır. Dolayısıyla Türkiye’de kapsamlı ambargo uygulanması söz konusu değildir, böyle bir konunun altyapısı da bulunmamaktadır.
Yaptırım ile Ambargo, farklı konulardır. ABD hukukunda liste-bazlı yaptırımlar ile ambargolar ikiye ayrılmaktadırlar. Ambargo, bir ülke ile neredeyse tamamen işlemlerin yasaklanması (istisnalar ve birincil/ikincil yaptırım farklılıkları mevcut); Yaptırım ise bir ülkede bulunan belirli kişi/kurumlar ile işlemlerin yasaklanmasıdır. İran, Sudan, Kırım bölgesi; Ambargo uygulanan bölgelerdir. SDN Listesi dediğimiz yaptırımlı listede yer alan kişi ve kurumlar ise, Yaptırım uygulanan kişilerdir. Türkiye savunma sanayi yetkililerine uygulanan da, liste bazlı yaptırımdır, Ambargo değildir.
Tehlikeli ülkeler ile bir ticari işe girişmeden önce nasıl hazırlık yapabiliriz? OFAC’ın web sitesinde “SDN Sanctions List Search” bulunur, oraya girersiniz ve ilgili kişi/şirketin ismini yazarsınız. Karşınıza bir sonuç çıkıyorsa, o kişi ve kişinin %50 veya daha çok hissesi bulunan şirketleri; yaptırımlıdır. Bu listede onbinlerce isim ve şirket bulunmaktadır ve her hafta değişir. Hangi tür yaptırım olduğu, neden yaptırım aldığı, süresi yazmaktadır. Eğer listede yok ise, o zaman ambargo uygulanan bir ülke olup olmadığına bakarsınız. Ambargo uygulanıyorsa, ilgili kanun/başkanlık emrini okur, ticarete konu üründen bahseden bir yasak var mı diye detaylı inceler, Genel Lisans dediğimiz bir istisna var mı diye bakar; kısacası kapsamlı bir araştırma yaparsınız. Zira örneğin, İran’da inşaat ile uğraşan bir şirket ile ticarete giren firmaların, çoğu senaryoda bu yaptırım listesine alınma riski bulunmaktadır. Tabi çok daha detaylı ve profesyonel incelikleri olan bu konuyu, genel bilgi oluşması amacıyla kısaca irdeledik

Saygılarımla...

Yorumlar (0)
12
kapalı
Günün Anketi Tümü
ABD Doları’nda yıl sonu beklentiniz nedir (TL) ?
ABD Doları’nda yıl sonu beklentiniz nedir (TL) ?
banner18
banner51