Geçen hafta A. Emin Yılmaz köşesinde Mustafakemalpaşa Gelişim Projesi İş İnsanları Derneği Başkanı Vahdettin Sevimlinin ‘’Tarımsal Sanayi’’ hedeflerini değerlendirdi. Gelin önce bu söyleşinin bazı bölümlerini A. Emin Yılmaz’ın kaleminden değerlendirelim;
‘’Bu iş insanları derneği halk isteğiyle kuruldu: Hedefleri tarımsal sanayi! Kısa adı MUGEB olan Mustafakemalpaşa Gelişim Projesi İş İnsanları Derneği bu genel algının dışında, yöresel gelişmeyi sağlamak adına Eylül 2024’te Mustafakemalpaşa İlçesi’nin ilk iş insanları derneği olarak kuruldu.
…Bu farklı yapının mimarlarından MUGEB Başkanı Vahdettin Sevim ve Başkan Yardımcısı Semih Koyuncuyla hedeflerini konuştuk. Bakışları şu: Bölgemiz domates, sebze, mısır, şeker pancarı, başta olmak üzere pek çok ürünün üretildiği tarımsal bir merkez. Bu kadar güçlü üretim yapılan ve en köklü firmaların yer aldığı bölgede tarımsal sanayinin gelişmesi gerekir. İlk hedefleri şu: Birlik ve beraberlikle, ortak akılla hareket ederek Mustafakemalpaşa’mızı değiştirip geliştirebiliriz.’’
İşte bu yazıyı okurken, hem DSİ’de stajyer öğrencilikle başlayan ve mühendislikle süren meslek yaşamım, hem de Mustafakemalpaşa Ovasının DSİ projeleriyle gelişim sürecindeki çalışmalar, gözlerimin önünde canlandı. 1950’li yıllarda MKP Ovasının büyük bölümünde, MKP Çayı ve Uluabat Gölü taşkın suları çekilinceye kadar, Haziran ayı sonuna kadar, tarım yapılamazdı, ancak Temmuz, Ağustos, Eylül, Ekim aylarında tarlalar sürülür, ekilir, biçilir ve de Kasım ayından itibaren de gene taban suyu yükselir, tarlalara girilemezdi. DSİ önce MKP Çayı Islahı ve Uluabat Gölü seddeleri projelerini uygulayarak ovayı taşkın sularından kurtardı, ardından ovaya derin drenaj kanalları döşeyerek ve toplanan drenaj suyunu, göl seddesi önüne yerleştirilen pompa istasyonlarından göle pompalayarak ovayı dört mevsim, verimli tarım yapılabilir konuma getirdi. MKP Çayı üzerinde inşa edilen regülatörden de suları kanalet şebekesine aktararak, sağ ve sol sahilde ovanın tamamını sulanır konuma getirdi. Yapıldığı dönemde kanalet sulama sistemi, gelişmiş ülkelerin kullandığı çağdaş bir düzendi, ama artık buharlaşmayı önleyip su kaynaklarının tasarruflu kullanımını sağlayan damlama sulamasına dönüştürülmesi DSİ’ce planlanmaktadır.
Değerli MUGEB başkanı ve üyelerine, sahip oldukları genelinde birinci sınıf verimli tarım topraklarının sulamalı oluşum sürecini bilginize sunduktan sonra, her vesile ile ülkemizin tarım ailesine sunduğum ve de planladığınız Tarımsal Sanayi öncesi oluşumunu sağlamanızı önereceğim çok önemli bir düzeni, MKP Ovamızın tarımcılarını, köy bazında oluşturacağınız MKP Tarımsal Üretim Kooperatifleri düzenini, anlatacağım sizlere.
Bu düzen, bizim Konya ovasından (3800 km2) biraz büyük Hollanda’nın (4800 km2) uyguladığı kooperatifleşme düzenidir. Hollanda’nın tarım alanlarının yüzde 60’ı deniz seviyesi ve altındadır, pompalı derin drenaj sistemleriyle tarım alanları ekilebilir vasfa ulaşabilmektedir. Bu düzen içinde tarımsal üretim yapan Hollanda, dünyanın ABD’den sonra, en zengin tarım ülkesi olmuştur, 2014 yılı tarım ürünleri ihracatı 129 milyar dolardır.
Siz de çiftçilerinizi köy bazında Hollanda Modeli Kooperatif çatısı altında bir araya getirin. Oluşacak kooperatifler iki yılda bir yapacağınız kongrelerde seçeceğiniz yönetim kurullarınca yönetilecektir. Bu düzen içinde, tarlaların kooperatif yönetimlerinin satın alacağı traktörlerle sürülmesinden, toptan gübre ve ilaç alımına kadar, üretimin her adımını kooperatifiniz çatısı altında atın. Kooperatif yönetimi olarak her sezon öncesi iç ve dış pazarlarda öne çıkacak ürün araştırması yaparak üyelerinize o sezon için değerli olacak ürün yelpazesini sunun ve onların seçecekleri ürünlere ait tohum ve fideleri toptan alıp, kendilerine teslim edin. Ürünler yetişip pazarlama noktasına ulaştığınızda sizin Tarımsal Sanayi Şirketleşme modelini köy bazında kooperatiflerinizle buluşturun.
MKP Ovamızın birinci sınıf değerli tarım topraklarını bu düzende üretim ve pazarlamaya soktuğunuzda, verimli topraklarınızla ve de uygun iklim koşullarınızla, ulusal ve uluslararası pazarlarda öne çıkan zengin çiftçiler olacaksınız, buna inanın. Bu inancınızı güçlendirmek için, bu kooperatif düzeninde üretim yapan Gürsu/Ağaköy kooperatifini ziyaret edin ve onların neredeyse 50 yıldır uyguladıkları Hollanda Kooperatif Modelindeki deneyimlerinden yararlanın.
Doğa Anayasası: Zeytin ağaçlarını kesmeyin, gerekiyorsa budayın, nakledin!