NOSAB’ta kuruluş çalışmaları olsun, imar çalışmaları olsun ne zaman başım sıkışsa ziyaret etmiş olduğum gazetecilerin arasında mutlaka Ahmet Emin Yılmaz da olmuştur.
Bürokrasi ile ilgili sıkıntıları kendine has üslubu ile o kadar güzel dile getirir ki.
Açıkçası yazılarının yetkililer üzerinde motive etme, harekete geçirme gibi bir etkisi olur ki bu da işlerinizin hızlanarak sonuca ulaşmasına yardımcı olur.
Olay Gazetesi çıktığı günden beri hem gazeteyi hem de AHMET EMİN YILMAZ’ı takip ederim.
Eğer Bursa gündemini bire bir yaşamak istiyorsam mutlaka yerel gazeteyi okumalıyım diye düşünürüm, yoksa şehir bana en güzel havalarda bile sisli, puslu gelir.
29 Ağustos 2025 tarihli gazetede yine yıllardır kendisinin vurguladığı ve benim de aklımdan çıkmayan çevre kirliliği ve Nilüfer çayı konusunu kaleme almış.
Ayrıca hızlı tren, şehrimizin imarı, şehir hastaneleri, sanayi ve siyaset konusunda yazdığı yazıların da müthiş bir etkisi ve sürekliliği var.
Bana göre üslubu da çok yumuşak, çok güzel. Her türlü siyasi görüşe ve düşünceye açık, konuları ele alırken sözünü, insanları ve kurumları incitmeden yazabilmenin yöntemini çok iyi biliyor.
NOSAB ile ilgili yazmış olduğum "Hayalden Gerçeğe" adlı kitabımda, benimle ilgili yazmış olduğu bir yazıyı kitabıma taşımıştım. Kitabımı okuyan pek çok kişi o konu üzerinde durmadan geçemiyor.
Sevgili AHMET EMİN YILMAZ, umarım Nilüfer çayına gerçekten hiçbir şekilde atığın deşarj edilmediği, suyu ile çay yaparak içecek kıvama bir gün gelir ve birlikte içeriz.
Eninde sonunda tren Bursa’dan geçecek ama umarım ve dilerim ki bir gün nasip olur, Bursa garında elimizde valizler ile seyahat ederken selamlaşırız.
Tekrardan kaleminize sağlık diyor, sizi tebrik ediyor ve başarılarınızın devamını diliyorum.
Saygılarımla,
YALÇIN ARAS