19 ay sonunda elimizde ne var?

Zaman zaman eski yazılarımızı okuyoruz, yazdığımız tarihteki olaylara ve beklentilere bakıp geçen süreci değerlendiriyoruz. Aşağıda okuyacağınız yazıyı 2024 Mart başında kaleme almışız. Okuduğumuzda geçen 19 ayın boşa geçtiğini, sorunlarımızın derinleştiğini anlıyoruz.

Sorunlarımızı ve çözümünü hepimiz biliyoruz. Peki neden hep kaybeden biz oluyoruz?

Hayatımızı kendi ellerimizle yaşanmaz hale getiriyoruz.

Bir durup düşünelim, neden sorunlarımızı çözemiyoruz?

Problem enflasyon mu?

19 Şubat tarihli Ekohaber’ de ‘ Asgari ücret bu hafta belirlenecek’ başlıklı yazımız yayınlanmıştı. Sözü edilen hafta Merkez Bankası ( MB ) Para Politikası Kurulu toplanacaktı, seçimlere yaklaşırken enflasyonun kontrol altında tutulamaması nedeniyle toplantıda ilave sıkılaştırma tedbirleri alınmadığı takdirde piyasalarda tansiyonun yükseleceği ve üç ay sonra asgari ücretin yeniden belirlenmesi gerekeceğini ifade etmiştik. MB Para Politikası Kurulu sanırız dış ticaret fazlası olan ve bütçesi fazla veren Almanya’ nın verilerine bakarak hiçbir adım atmamayı tercih etti.

Bugüne geldiğimizde üzerinden daha bir ay geçmeden üretici ve esnaf kredi kullanamaz hale geldi. Daha önce burada yazdığımız üzere kanamalı hastaya kan vermeyerek hastanın kanamasının durdurulması çalışılıyor ancak hastanın hızla ölüme gittiğini görülmüyor.

Türkiye çok şansız bir dönemini yaşamaktadır. Lütfen ifadelerimizi siyasi tartışmaların dışında değerlendiririz. Türkiye hukuktan, adaletten, demokrasiden ve bilimden uzaklaştıkça hem yurt dışında he de yurt içinde büyük bir güvensizlik gelişmiştir. Sonucunda kaynakları yıllar içerisinde tüketilmiştir.

Oysa dünya tarihinde görülmemiş ölçüde para basılmışken Türkiye’ nin katlanarak zenginleşmesi gerekirdi.Türkiye bugün borçla aldığı dolarlarla karkas et, buğday hatta saman ithal eder hale gelmiştir.

Türkiye bu gidişattan kurutulmalıdır; demokrasi ve hukuk içerisinde kurtulmalıdır. Demokrasiyi, hukuku ve bilimi ülkemizde geçerli kıldığımız anda sanki bir sihirli değnek değmiş gibi ortam değişecektir.

Bugün ne yapılsa nafiledir; ancak keşke ekonomik alanda bir şeyler yapılsa, o da ayrı bir konu…

İnsanların bel bağladığı ekonomi yöneticilerinin ataleti anlaşılır gibi değildir. Ekonomi biliminde bilinmeyen diye bir şey yoktur. Ekonomik sorunlar için ekonomik alanda atılacak adımlar bellidir. Eğer bu adımları atmaya cesaretiniz yoksa ya da yetkiniz yoksa; o zaman pozisyonunuzu değerlendirmeniz gerekir.

Türkiye uzun vadede büyüyecektir, Bugün yaşadıklarımız ileride ‘bu toplumun ne yapmaması gerektiğini’ kayda geçirmektedir.